Koloseliler 2:16–17 ayetleri yedinci gün Şabatı’nın (Sebti’nin)[1] Yahudi törensel yasasının bir parçası olduğunu ve İsa çarmıhta öldüğünde geçersiz hale geldiğini göstermiyor mu?

Tapınakta sunulan kurbanlar ve bayramlar kurtuluş tasarısının ayrıntılı örnekleriydi. Doğru şekilde anlaşıldıklarında Mesih’in işini önceden bildiriyor ve açıklıyorlardı. Yeni Ahit’te İsa’nın dünyanın günahını ortadan kaldıran Fısıh kuzusu olduğunu mutlulukla okuyoruz. O, gökteki tapınakta bizim başrahibimiz. Tapınak hizmetlerindeki kurbanların ve törenlerin ayrıntılarını ve bunların Mesih’te nasıl yerine geldiklerini açıklayan ciltler dolusu kitap yazılmıştır. İsa çarmıhta öldükten sonra bu tapınak kurbanları ve bayramlar artık gerekli değildiler. Mesih gelmişti ve O’nun kurbanlığı tamamlanmıştı. Yeni Antlaşma imanlıları önemli bir soru soruyorlar: Yedinci Gün Şabatı İsa öldüğünde hükmü kalkan bu bayramların bir parçası mıdır? Pek çok samimi imanlı Koloseliler 2:16–17 ayetlerinde yazılanlara göre bunun doğru olduğunu düşünüyor.

Koloseliler 2:16–17 ayetleri aşağıdaki şekildedir:

Bu nedenle kimse yiyecek içecek, bayram, Yeni Ay ya da Şabat Günü konusunda sizi yargılamasın. Bunlar gelecek şeylerin gölgesidir, aslı ise Mesih’tedir.

Burada (“Kutsal Kitap” çevirisinde) “Şabat Günü” olarak çevrilmiş olan Grekçe sözcüğün Yedinci Gün Şabatı’ndan değil, yıllık bayramların ikisinden (Boru Çalma Bayramı ve Kefaret Günü) ve yedi yıllık şabatlardan, yani şabat yıllarından söz ettiğini hem dilbilimsel hem de bağlamsal olarak ispatlayabiliriz.

Ayetlerde “bayram” olarak çevrilmiş olan sözcük, özellikle hac yolculuğu içeren üç bayrama, Fısıh, Pentikost ve Çardak Bayramlarına atıfta bulunmaktadır. Dolayısıyla, elçi Pavlus bu ayette tüm bayramlar ve kurbanlar sistemini gelecek olan şeylerin “gölgesi” olarak özetlemektedir. Pavlus İsa’nın gelecek olan Mesih olduğunu ve O’nun saldığı gölgenin tapınakla bağlantılı kurban ve bayram sistemi olduğunu belirtti. Ne var ki, Yedinci Gün Şabatı törensel yasanın bir parçası değildir. On Emir’in bir parçasıdır. On Emir geçici değil, kalıcıdır. Eski Antlaşma’da emirler taştan levhalara yazılmıştı. Aynı zamanda sonsuza dek kalıcı antlaşma olan Yeni Antlaşma’da ise, On Emir imanlıların yürekleri üzerine yazılmıştır. Bu İbraniler’e mektupta açıkça belirtilmiştir:

“Rab, ‘O günlerden sonra onlarla yapacağım antlaşma şudur: Yasalarımı yüreklerine koyacağım, zihinlerine yazacağım’ diyor. Sonra şunu ekliyor: ‘Onların günahlarını ve suçlarını artık anmayacağım.’ İbraniler 10:16–17.

Yedinci Gün Adventistleri Yeni Antlaşma imanlılarıdır. Yedinci Gün Şabatı dâhil olmak üzere, On Emir yasası yüreklerimizde yazılıdır. Bunu ruhta ve hakikatte tutmaya çalışırız. 

Öyle ise, neden neredeyse tüm tercümanlar ve yorumcular ayetlerde geçen “şabat” sözcüğünün Yedinci Gün Şabatı olduğunu düşünüyor?